Migren, tekrarlayan baş ağrısı ataklarına neden olan bir nörolojik bozukluktur. Migren ağrısı genellikle bir tarafta hissedilir ve şiddetlidir. Ayrıca bulantı, kusma, ışık ve sese karşı hassasiyet gibi diğer semptomlarla birlikte görülebilir.
MİGRENLE YAŞAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ, TEDAVİ SEÇENEKLERİ MEVCUT!
- O kadar çok ağrım var ki acile gidip iğne yemeden ağrım kesilmiyor!
- Ağrım tuttuğunda herseye kapatıp karanlıkta uyumazsam normal hayatıma dönemiyorum.
- Bir plan yaptıysam ağrım başladığında planımı iptal etmem gerekiyor yoksa dayanamam .
- İşten eve gelmem gerekiyor!
- Diyorsanız, bir migren hastası olarak artık tedavi olmanızın zamanı gelmiş demektir!
MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Migrenin en yaygın belirtileri şunlardır:
- Şiddetli baş ağrısı: Migren ağrısı genellikle bir tarafta yoğun olarak hissedilir, ancak zamanla diğer taraflara da yayılabilir. Ağrı pulsatif (nabız atar gibi) ve şiddetlidir. Migren atağı sırasında hareket etmek ya da aktiviteleri yapmak ağrıyı artırabilir.
- Mide bulantısı ve kusma: Migren atağı sırasında mide bulantısı ve kusma sıkça görülür.
- Işığa ve sese karşı hassasiyet: Migren atağı sırasında ışığa, sese ve hatta kokulara karşı aşırı hassasiyet görülebilir.
- Görme bozuklukları: Migren atağı sırasında bazı kişiler ışık çakmaları, görme alanında kaymalar veya bulanıklık gibi görme bozuklukları yaşayabilir. Bu durumlar genellikle geçicidir ve migren ağrısı sona erdiğinde ortadan kalkar.
- Baş ağrısı öncesi belirtiler: Migren atağına başlamadan önce, bazı kişilerde baş ağrısı öncesi belirtiler yaşanır. Bu belirtiler arasında yorgunluk, sinirlilik, anksiyete, depresyon, iştah değişiklikleri, uyuşukluk, boyun sertliği veya bir tarafta hissedilen hafif bir ağrı bulunabilir.
Migren belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve her zaman aynı olmayabilir. Migren ağrısını tetikleyen faktörler de kişiden kişiye değişebilmektedir.
Migrenin Sebebi Nedir?
Migren, kronik inflamasyonun bir sonucudur ve tedavi edilmesi gerekir. Kronik inflamasyon, uzun süreli ve düşük dereceli bir inflamatuar yanıttır ve vücudun birçok sistemini etkiler.
Bağırsak geçirgenliği arttığında, bağışıklık sistemi bu toksinlere ve bakterilere yanıt verir ve inflamatuar yanıt tetiklenir. Bu inflamatuar yanıt, vücutta kronik inflamasyonun bir sonucu olarak ortaya çıkabilir ve migren ataklarına neden olabilir.
Sağlıklı bir bağırsak florası, inflamatuar yanıtı azaltan ve bağırsak geçirgenliğini düzenleyen farklı bakterileri içerir. Ancak, stres, yanlış beslenme, antibiyotik kullanımı ve diğer faktörler bağırsak florasının dengesini bozabilir. Bu, inflamatuar yanıtı arttırır ve migren atağına neden olabilir.
Bu yüzden tedavide, bağırsak geçirgenliğini ortadan kaldırmaya, toksinlerden uzaklaşmaya, kronik inflamasyonu iyileştirmeye yönelik uygulamalar yapmaktayız.
Merkezimizde migren tedavisinde:
- Kişiye özel beslenme planı
- Eksik Vitamin-Minerallerin Yerine Konması
- Kupa Terapisi (Hacamat)
- Proloterapi, Nöroproloterapi
- Akupunktur
- Tıbbi Sülük Tedavileri
uygulanmaktadır.
Kişiye Özel Beslenme Planı:
Beslenme, migrenin tetiklenmesinde ve tedavisinde önemli bir faktördür.
Migren hastalarının diyetlerinde, belirli bir süre için, bazı besinleri sınırlandırmaları veya tamamen çıkarmalarını istiyoruz. Bu besinler arasında süt ve süt ürünleri, glütensiz tahıllar, işlenmiş ve paketlenmiş gıdalar, yapay tatlandırıcılar, hazır gıdalar yer almaktadır.
Tamamen kişiye özel, bağırsak terapisini içeren bir beslenme planı hazırlanır ve bu süreç beslenme uzmanımız tarafından birebir takip edilir.
Kupa Terapisi (Hacamat)
Hacamat ile toksin atılımının uzaklaştırılması, kan dolaşımının iyileşmesi ve stresin azaltılması migren üzerinde olumlu etkiler oluşturur.
Tıbbi Sülük Tedavileri
Sülüklerin tükürüğünde anti-inflamatuar etkiye sahip olan bazı bileşenler vardır. Bu, sülüklerin migren sırasında oluşan inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabileceği anlamına gelir. Ayrıca, sülüklerin ısırması, vücuttaki lokal kan akışını artırarak vücudun doğal iyileşme sürecine yardımcı olmaktadır.
Sülük tedavisinin refleksolojik etkisi de vardır. Sülük, cilt reseptörlerinin uyararak, beyindeki ağrı kontrol merkezlerinde değişikliklere neden olur ve bu da migren ağrısını azaltmada yardımcıdır.
Nöroproloterapi ile Migren Tedavisi
Nöroproloterapi, vücuttaki hasarlı veya zayıf dokuları tedavi etmek için doğal bir enjeksiyon tekniğidir. Bu tedavi, özellikle migren gibi ağrılı durumların tedavisinde kullanılır. Özellikle baş ve boyun bölgesindeki hasarlı dokulara doğrudan etki eden bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde öncelikle vücutta hasarlı dokular tespit edilir ve ardından o bölgeye küçük miktarlarda bir dizi doğal madde enjekte edilir. Bu maddeler, hasarlı dokuların onarımına ve yenilenmesine yardımcı olur.
Nöroproloterapi ile migrende ağrıların azaldığına, hayat kalitesinin arttığına ve kişinin kendini daha iyi hissettiğine şahit olmaktayız. Etkileri şöyledir:
- Sinirlerin onarımını teşvik eder.
- Nöroproloterapi, vücudun kendi iyileşme sürecini uyararak sinirlerin onarımını teşvik eder. Bu, migren semptomlarını azaltmaya yardımcı olur.
- İltihaplanmayı azaltır
- Kas gerginliğini azaltır: Migren baş ağrıları genellikle kas gerginliğinden kaynaklanır.
- Kan dolaşımını arttırır: Nöroproloterapi, kan dolaşımını arttırarak, oksijen ve besin maddelerinin sinirlere ulaşmasını kolaylaştırır. Bu, sinirlerin onarımını teşvik ederek, migren semptomlarını azaltır.
- Sinir uyarımını düzenler
Detaylı bilgi için: 0505 758 84 06